Saat dünyasında bazı tasarımlar, zamanın ötesine geçerek birer ikon haline gelir. 1980’ler, dijital devrimin ve cesur, fütüristik tasarımların zirveye ulaştığı bir dönemdi. Casio’nun hesap makineli saatleri ve Pulsar’ın LED ekranları arasında, Seiko, kullanıcı deneyimini temelden değiştiren bir yenilikle sahneye çıktı: 1982 tarihli Seiko Rotocall. O dönem için devrim niteliğindeki döner çerçeveli mod anahtarıyla bir anda kült statüsüne ulaşan ve hatta astronotların bileğinde uzaya çıkan bu efsane, uzun bir bekleyişin ardından şimdi yeniden karşımızda. Peki, bu modern yeniden üretim, orijinalinin ruhunu yakalamayı ve günümüz saat severlerini heyecanlandırmayı başarıyor mu?
Bir Devrimin Anatomisi: 1982 Orijinal Seiko Rotocall

1980’lerin başına geri döndüğümüzde, dijital saatler giderek daha fazla fonksiyona sahip olmaya başlamıştı: kronometre, alarm, takvim… Ancak bu artan yetenek, bir sorunu da beraberinde getiriyordu: karmaşık kullanım. Küçücük düğmelere defalarca basarak modlar arasında geçiş yapmak, kullanıcılar için can sıkıcı bir deneyimdi. İşte Seiko’nun mühendisleri bu soruna dâhiyane bir çözüm getirdi. Rotocall’un sekizgen çerçevesi, sadece estetik bir unsur değil, aynı zamanda fonksiyonel bir anahtardı. Çerçeveyi çevirdiğinizde duyulan o tatmin edici “tık” sesiyle, modlar arasında geçiş yapabiliyordunuz. Orijinal Rotocall’un ünü, sadece bu sezgisel kullanımıyla sınırlı kalmadı. Sağlam çelik yapısı ve fütüristik estetiği, onu popüler kültürde de aranan bir obje haline getirdi. En önemlisi, NASA astronotu Dr. Sally Ride gibi isimlerin bileğinde uzay mekiği görevlerinde görülmesi, saatin “uzayda test edilmiş” statüsünü pekiştirdi ve koleksiyonerler arasındaki kült konumunu sonsuza dek mühürledi.
Çerçevenin Devrimi: Sezgisel ‘Rotocall’ Mekanizması
Yeni yeniden üretimin kalbinde de, orijinalini efsane yapan o mekanizma yatıyor. Paslanmaz çelikten üretilmiş sekizgen çerçeve, saatin ana kontrol ünitesi olarak görev yapıyor. Her bir “tık” hareketi, sizi farklı bir fonksiyona net ve kararlı bir şekilde taşıyor. Bu dokunsal geri bildirim, günümüzün dokunmatik ekranlı dünyasında neredeyse unutulmuş bir keyif sunuyor. Seiko’nun bu temel özelliği değiştirmeden günümüze taşıması, tasarıma duyduğu saygının en büyük göstergesi. Çerçevenin kenarlarındaki tırtıklı yapı, hem görsel bir detay katıyor hem de ıslak veya eldivenli ellerle bile kolayca kavranmasını sağlıyor.

Kasa: Kompakt Boyutlar, Modern Ergonomi
Yeni Seiko Rotocall, 80’lerin ruhunu yansıtırken, günümüz ergonomi standartlarına da göz kırpıyor. Kasanın 35.5mm’lik çapı ve yaklaşık 10.3mm’lik kalınlığı, onu modern standartlarda oldukça kompakt ve konforlu bir saat haline getiriyor. Yaklaşık 39mm olan boynuzlar arası (lug-to-lug) mesafe sayesinde, ince bileklerde dahi mükemmel bir duruş sergiliyor. Bu ölçüler, saatin hem vintage karakterini korumasını hem de günlük kullanımda pratik bir rahatlık sunmasını sağlıyor.
Geçmişten Gelen Gelecek: Modern Dokunuşlar ve Renk Paleti
Seiko, Rotocall’u yeniden canlandırırken, aslına sadık bir kopyadan daha fazlasını hedeflemiş. En belirgin teknik güncelleme, yüksek kontrastlı “twisted nematic (TN) LCD” ekranda kendini gösteriyor. Bu modern ekran, LED arka aydınlatmasıyla birlikte her türlü ışık koşulunda mükemmel okunabilirlik sağlıyor. Saatin kalbindeki quartz modül de günümüz teknolojisiyle üretilerek daha hassas ve daha uzun pil ömrü sunacak şekilde yenilenmiş. 10 bar (100 metre) su direnci ise saatin günlük kullanımda ve hafif su temaslarında endişesiz bir şekilde kullanılabilmesini garantiliyor.
Bu yeniden üretim, farklı zevklere hitap etmek üzere üç ana versiyonla sunuluyor:

Seiko Rotocall SMGG21

Seiko Rotocall SMGG23

Seiko Rotocall SMGG25
- Klasik Paslanmaz Çelik (Ref. SMGG21): Orijinal 1982 modeline en sadık, fırçalanmış çelik yüzeyli versiyon. Zamansız görünümüyle puristler için ideal bir seçenek.
- Siyah PVD Kaplama (Ref. SMGG23): Saate daha modern, gizemli ve “stealth” bir karakter kazandıran bu versiyon, mat siyah yüzeyiyle dikkat çekiyor.
- Altın Tonu Kaplama (Ref. SMGG25): 80’lerin cesur ve gösterişli ruhunu tam anlamıyla yansıtan bu seçenek, retro modayı sevenler için harika bir alternatif.
Teknik Özellikler
| Özellik | Detay |
| Referanslar | SMGG21 (Çelik), SMGG23 (Siyah PVD), SMGG25 (Altın Tonu) |
| Mekanizma | Quartz Dijital |
| Fonksiyonlar | Saat/Dakika/Saniye, Takvim, Alarm, Kronometre, Geri Sayım (döner çerçeve ile kontrol) |
| Ekran | Twisted Nematic (TN) LCD, LED arka aydınlatma |
| Kasa Çapı | 35.5 mm |
| Kasa Kalınlığı | 10.3 mm |
| Kasa Malzemesi | Paslanmaz Çelik (PVD ve Altın Tonu kaplama seçenekleri) |
| Su Direnci | 10 bar (100 Metre) |
| Kayış | Entegre Paslanmaz Çelik Bilezik |
Değerlendirme
Yeni Seiko Rotocall, bir nostalji projesinden çok daha fazlası. O, saatçilik tarihinde gerçekten “yeni” bir fikir sunan bir tasarımın haklı geri dönüşü. Seiko’nun kendi zengin arşivine yaptığı bu saygı duruşu, dijital saatlerin de mekanik saatler kadar ruha ve karaktere sahip olabileceğinin bir kanıtı. Döner çerçeveli kontrol mekanizması, bugün bile taze ve dâhiyane hissettiriyor. Bu saat, en yeni akıllı özellikleri arayanlar için değil; tasarımı, hikayesi ve kullanıcıyla kurduğu o eşsiz dokunsal bağ ile öne çıkan özgün bir parçayı takdir edenler için. Hem orijinalini bilen koleksiyonerler hem de 80’lerin cesur estetiğine hayran olan yeni nesil için, son derece başarılı ve heyecan verici bir yeniden üretim.
Daha fazla bilgi için Seiko‘nun resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Saatler için hazırladığımız diğer yazıları inceleyebilirsiniz. Güncel bilgiler için bizi takip etmeyi unutmayın.










